10 Mart 2011 Perşembe

YOLA ÇIKACAKLAR DİKKAT!

YOLA ÇIKACAKLAR DİKKAT!

Trafik Yönetmeliği değişinceye kadar bölünmüş yollardaki hız sınırını 90 Km.den 110 Kmye çıkaran yasa uygulanmayacak. Alkollü sürücüye 2 yıl hapis geliyor. 1 yılda 5 kez kırmızı ışık ihlalinde ehliyet alınıyor.


Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Trafik Hizmetleri Başkanı Osman Karakuş, Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde değişiklik yapılıncaya kadar bölünmüş (duble) yollardaki hız sınırını 90 kilometreden 110 kilometreye çıkaran yasanın uygulanmayacağını söyledi.
Karakuş, yaptığı açıklamada, TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunuyla bölünmüş yollardaki hız sınırının 110 kilometre çıkarıldığını anımsattı.
Bu yasaya göre, üst sınır 110 kilometre olmak kaydıyla, hız sınırının, yolun durumu ve aracın cinsine göre yönetmelikle belirleneceğini ifade eden Karakuş, Ulaştırma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın, Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin ilgili maddesinde değişiklik yapmak için ortak bir çalışma yürüttüğünü söyledi.
Değişiklik yürürlüğe girinceye kadar, bölünmüş yollarda hız sınırını 110 kilometre çıkaran yasanın uygulanamayacağını belirten Osman Karakuş, şöyle dedi:
''Yeni yasayla bölünmüş yollarda azami hız 110 kilometreye çıkarıldı. Ancak yasa, hız sınırının, yolun durumu ve aracın cinsine göre yönetmelikle düzenlenmesini istiyor. Ulaştırma ve İçişleri Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin ilgili maddesinde değişiklik yapılması amacıyla çalışma başlattı. Değişiklik yürürlüğe girinceye kadar bölünmüş yollarda 110 kilometre hız limiti uygulanmayacak. Türkiye'deki bölünmüş yolların vasıfları, teknik yapıları aynı durumda değil. İyi olanlar var, olmayanlar var. Ayrıca otomobiller için 110 kilometre olarak belirlenen azami hız limiti yönetmelikle aşağıya çekilebilir. Diğer vasıtalar için hız limitleri de Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde yapılacak değişiklikle topluca düzenlenecek. Bunun çalışmaları yapılıyor.''
-79 BİN ALKOLLÜ SÜRÜCÜ-
Osman Karakuş, alkollü araç kullanan sürücülerin hapis cezasına çarptırılmasını öngören bir tasarı taslağı üzerine de çalışıldığını belirterek, ''Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız yeni tasarı kanunlaştığı takdirde, alkollü halde araç kullananlara TCK'nın 179. maddesine göre 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu tasarının önümüzdeki yıl, TBMM gündemine geleceğini tahmin ediyoruz. Biz İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü olarak bu alandaki çalışmalarımızı tamamladık'' dedi. Yürürlükteki mevzuata göre, alkollü araç kullananların ehliyetinin 6 ay, 2 yıl ve 5 yıllık sürelerle geri alındığını ifade eden Karakuş, şunları kaydetti:
''Belirli süreyi dolduran tekrar ehliyetine kavuşuyor. Kanunlaştığı takdirde yeni tasarıda, alkollü araç kullananlara TCK'nın 179. maddesine göre 2 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Alkollü araç kullananlar, gerek kendilerinin gerekse diğer vatandaşların can ve mal güvenliğini tehlikeye atıyorlar. Amacımız, alkollü olarak araç kullanmanın insanlara trafikte verdiği zararları ortadan kaldırmak.
Bu yılın ilk 6 ayında 79 bin kişinin ehliyetini alkollü araç kullanmaktan dolayı geriye aldık. Geçen yılın ilk altı ayına göre bu oran yüzde 45 artmış. Denetim yaparak, alkolün, süratli ve uykusuz araç kullanmanın, kırmızı ışık ihlallerinin yol açtığı ölüm ve yaralanmaları asgari düzeye çekmeye çalışıyoruz. Çalışmalara bağlı olarak geçen yıla oranla işlem sayısında yüzde 45'lik bir artış olmuş. Denetimlerimizi arttırarak vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamayı amaçlıyoruz.''
-KIRMIZI IŞIK İHLALİ YAPANLARIN EHLİYETİNE EL KONULACAK-
Osman Karakuş, tasarı taslağında ayrıca, özellikle şehir içinde trafik kazalarının başta gelen nedenlerinden biri olan kırmızı ışık ihlallerine ilişkin düzenlemeler de bulunduğunu belirtti.
Mevcut uygulamaya göre, kırmızı ışığı ihlal edenlerin sadece para cezası ödediğini, başka müeyyideyle karşılaşmadığını kaydeden Karakuş, ''Tasarıya göre, bir kişi, 1 yılda 5 kez kırmızı ışığı ihlal ederse ehliyeti geçici olarak 1 yıl süreyle geri alınacak. Kanun koyucu, kırmızı ışığı ihlal etmeyi alışkanlık haline getirenlere böyle bir yaptırım öngörüyor. 'Cezamı verir, kırmızıda geçerim mantığı bir tarafa bırakılıyor. 1 yılda 5 kez kırmızı ışık ihlali yapanların ehliyeti 1 yıl alınacak. Ayrıca ihlal yapan sürücü 1 yılın ardından ehliyetini geri alırken psikoteknik muayeneye de tabi tutulacak'' diye konuştu. Güvenlik güçlerinin yaptığı çalışmaların olumlu sonuçlarını da gördüklerini ifade eden Karakuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''2000 yılında Türkiye'de 8 milyon 800 bin araç, 13 milyon 800 bin sürücü vardı. Aynı yıl 5 bin 566 vatandaşımız trafik kazalarında hayatını kaybetti. 2010 yılı verilerine göre ise trafikte 14 milyon 300 bin araç var. Sürücü sayısı da 20 milyon 460 bin oldu. 2010 yılında 4 bin 300 vatandaşımızı trafik kazasında kaybettik. Kazalarda hayatını kaybedenlerin sayısı azaldı. Ancak bu bizim için yeterli değil. Denetimlerimizi arttırarak bu sayıyı daha da aşağıya çekmeyi hedefliyoruz.
Bölünmüş yolların çoğalması, karşılıklı çarpışma şeklindeki kazaların önemli ölçüde azalması, gerek kazaları, gerekse ölüm olaylarını düşürdü.''
Elektronik denetleme sistemlerini Türkiye'nin her tarafında ve günün her saatinde yaygınlaştırdıklarında, vatandaşın can ve mal güvenliğinin tam anlamıyla sağlanmış olacağını bildiren Karakuş, denetimlerde vatandaşları tuzağa düşürmek gibi bir amaçlarının asla olmadığını kaydetti.
Vatandaşların güvenli seyahat etmesini amaçladıklarını ifade eden Karakuş, trafik kazalarının, denetimler sayesinde en asgari düzeye düşmesini istediklerini söyledi. Vatandaşların yaşamla zaman arasında bir tercihleri olduğunu anlatan Karakuş, ''Ya yaşamı, ya zamanı tercih edecekler. Zamanı tercih ederek acele ettiğinde yaşamını tehlikeye atmış oluyor. Biz vatandaşlarımızı sabır ve hoşgörü tavsiye ediyoruz'' diye konuştu.

                                                                               Zafer AKKAYA

18 Ekim 2010 Pazartesi

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KANUNU RESMİ GAZETEDE YAYIMLANDI

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu''nu onayladı. Yasa 14 Şubat 2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.








Cumhurbaşkanı Sezer, 5545 sayılı ''Özel Öğretim Kurumları Kanunu''nu, 12. maddesinin bir kez daha görüşülmesi istemiyle daha önce TBMM'ye iade etmişti.



'Bakanlık, kurumlardan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde hizmet satın alabilir' hükmünü içeren 12. madde yasa metninden çıkarıldı.





Cumhurbaşkanının veto gerekçesinin son bölümünde, "Devletin eğitim alanındaki temel ödevi, devlet okullarının düzeyini özel okullara örnek oluşturacak biçimde yükseltmek ve bu okulları tam kapasite ile çalıştırabilecek duruma getirmektir. Devlet okullarının fiziki koşullarını ve eğitim kalitesini iyileştirmek için yeterli ödenek bulunmadığı yönündeki tartışmalar güncelliğini korurken ve bu okullarda büyük ölçüde kapasite açığı varken, devletin sınırlı parasal kaynağının kimi özel okulların desteklenmesi amacıyla bu okullara aktarılması kamu yararı yönünden uygun değildir" ifadelerine yer verilmişti.







Yasanın yürürlüğe girmesiyle 08.06.1965 tarihli ve 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu yürürlükten kalkmakta; Yasanın Geçici Maddelerinde “Yasada belirtilen yönetmeliklerin bir yıl içinde yürürlüğe konulması” , “yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı” hükümlerine yer verilmektedir.



Dershane Açma İzni Valiliklere Bırakılıyor…



Bir kurumda öğretime başlayabilmek için kurum açma izni alınması bunun için ilgili milli eğitim müdürlüğüne başvurulması gerekiyor. Valilikler, yapılan inceleme sonunda açılması uygun görülen okullar dışındaki kurumlara izin verirken okullara ilişkin başvuruları, kurum açma izni verilmek üzere Bakanlığa gönderecekler.



Özel öğretim kurumu açma izni verilen kurumlarda, 2 yıl içinde öğretime başlanılmaması halinde, verilen izin iptal edilecek.



Mevzuatta belirlenen sayıda personel çalıştırılmaması, mevzuata aykırı personel görevlendirilmesi halinde, 15 günden az olmamak kaydıyla 3 aya kadar geçici olarak, Milli Eğitim Temel Kanunu'nun genel ve özel amaçları ile temel ilkelerine uymayan, kurumunu mevzuata uygun kapatmayan, geçici kapatma cezası alan ve aynı fiili yeniden işleyen kurumlar ise sürekli kapatılacak.



Kurumlar Belirledikleri Ücretleri Mayıs Ayında Açıklayacaklar



Öğrenim ücreti ve diğer ücretler, her yıl kurumlarca belirlenecek, belirlenen ücretler en geç mayıs ayında ilan edilecek.



Ücret belirleme esasları için yönetmelik hazırlanacak.



Kurumlar, öğrenim gören öğrenci sayısının yüzde 3'ünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci okutmakla yükümlü olacaklar. Bakanlıkça bu oran yüzde 10'a kadar artırılabilecek. Ücretsiz okutulacak öğrencilerin yüzdesi, seçimi ve kurumlara kabul şartlarına ilişkin usul ve esaslar da yönetmelikle belirlenecek.



Bir okula alınabilecek yabancı uyruklu öğrenci sayısı, o okulda okuyan Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrenci sayısının yüzde 30'unu aşamayacak.



Özel Okullarda Ücretli Ders…



Resmi okullarda görevli öğretmenler, asıl görevlerini aksatmamak ve okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saati sayısını doldurmaları kaydı ve çalıştıkları kurumların izniyle, sadece özel okullarda görev alabilecekler. Bu öğretmenler, aylık karşılığı okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saatinin yarısı kadar ücretli ders verebilecekler.



Özel öğretim kurumlarında, uzman öğretici, usta öğretici ve öğretmenlik yapma nitelik ve şartlarını taşıyan diğer devlet memurlarına, ilgili birimlerin izniyle, haftada 10 saati geçmemek üzere ücretli ders görevi verilebilecek.



Gerekli şartları taşıyan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler için valilikçe çalışma izni verilecek. Çalışma izninin iptali, yine valilikçe yapılacak.



Öğretmen Ücretleri…



Özel okullarda yöneticilik ve eğitim-öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre (emekliler hariç) dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemeyecek.



Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemeler, bütçe kanunlarıyla resmi okul öğretmen ve personeline sağlanan haklara denk olarak okul öğretmenlerine ve personeline de ödenecek. Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemelerden gelir vergisi kesilmeyecek.



Bu kurumlardaki ek ders ücreti miktarı, resmi okullar için tespit edilen miktardan az olamayacak.



Reklam ve İlan Verme…



Özel öğretim kurumları, ancak amaçlarına uygun tanıtıcı içerikli reklam ve ilan verebilecekler. Bu kurumlar, reklam ve ilanlarında gerçeğe aykırı beyanlarda bulunamayacaklar, televizyonda reklam ve ilan yapamayacaklar.



Kazanç Sağlama…







Kurumlar, faaliyetlerini sadece kazanç sağlamak için düzenleyemeyecek, Türk Millî Eğitiminin amaçları doğrultusunda eğitimin kalitesini yükseltmek, gelişmelerine fırsat ve imkân verecek yatırımlar ve hizmetler yapmak üzere gelir sağlayabilecekler.







Okulların su, doğal gaz ve elektrik ücretlendirilmesi, resmî okullara uygulanan tarife üzerinden uygulanacak.

milli eğitim bakanlığı izinli özel dershane nasıl açılır

Kurum açma

MADDE 5 – (1) Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişilere, bu Yönetmelik hükümlerine göre yapılan inceleme sonucunda valilikçe açılması uygun görülen kurumlardan;

a) Okullar dışındaki özel öğretim kurumlarına kurum açma izni valilikçe,

b) Okullara ilişkin başvurular, ekleriyle birlikte Bakanlığa gönderilir. Uygun görülmesi hâlinde kurum açma izni Bakanlıkça verilir.

(2) Kurumlarda eğitim-öğretim ve yönetim, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununda düzenlenen Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkelerine uygun olarak yürütülür.

(3) Kurum açma izninin verilebilmesi için aşağıdaki belgeler istenir;

a) Kurum açacaklar için başvuru formu (EK-1).

b) Kurucu ya da kurucu temsilcisinin affa uğramış olsalar bile yüz kızartıcı bir suçtan veya kasdî bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla hapis cezası ile hüküm giymemiş olunduğuna dair yazılı beyan.

c) Kurucu tüzel kişi ise kuruluş amaçları içinde özel öğretim kurumu işletmeciliği yapılacağına ilişkin ifadenin de yer aldığı ve tüzel kişinin niteliğine göre Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanmış ana sözleşme, tüzük ya da vakıf senedi.

ç) Kurucu temsilcisinin kurumu açma, kapatma, devir ve benzeri işlemleri yürütme yetkisine sahip olduğunun belirlendiği yönetim kurulu kararı.

d) Kurumun açılacağı binanın/binaların ve her katı için ayrı ayrı dört adet 35×50 cm veya A3 ebadında kâğıtlara çizilmiş yerleşim planı.

e) Okullar için, Millî Eğitim Bakanlığı Özel Okullar Çerçeve Yönetmeliğine; özel, özel eğitim okulları için ise Millî Eğitim Bakanlığı Özel, Özel Eğitim Okulları Çerçeve Yönetmeliğine uygun olarak hazırlanmış dört nüsha kurum yönetmeliği.

f) Yukarıda (e) bendinde belirtilen yönetmeliklerden farklı kurum yönetmeliği hazırlanması hâlinde Talim ve Terbiye Kurulunca onaylanmak üzere dört nüsha kurum yönetmeliği ve disketi/CD’si.

g) Resmî benzeri olmayan veya deneme mahiyetinde program uygulayan kurumlar ile Bakanlıkça onaylanarak uygulamaya konulmuş öğretim programı ve haftalık ders çizelgesi bulunmayan kurumlar için; Bakanlıkça onaylanmak üzere dört nüsha öğretim programı, haftalık ders çizelgesi ve disketi/CD’si.

ğ) Yönetici ile kurumun faaliyet alanındaki derslere girmesi gereken toplam eğitim personelinin en az üçte birine ait görevlendirme teklifleri ve kurum öğretime başladığında ise gerekli tüm personele çalışma izni tekliflerinin yapılacağına dair taahhütname.

h) Kurum binası kurucuya ait ise tapu senedi örneği; kurum binası kiralık ise okullarda öğretim süresi kadar, diğer kurumlarda da en az bir yıllık kira sözleşmesinin aslı veya onaylı örneği.

ı) Denizcilik kursu, havacılık kursu gibi özellik arz eden özel öğretim kurumları için ilgili bakanlıkların uygun görüşü.

i) Yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişiler tarafından veya Türk vatandaşlarıyla ortaklık yolu ile açılacak milletlerarası özel öğretim kurumları için ayrıca, 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu çerçevesinde Bakanlar Kurulunun izni.

(4) Gerçek kişilerde kurucu, tüzel kişilerde kurucu temsilcisi, üçüncü fıkrada belirtilen belgeler ile kurum açmak için valilik veya kaymakamlıklara müracaat eder. Müracaat eden kişiye, müracaat tarihinin yazılı olduğu bir alındı belgesi verilir.

(5) Kaymakamlıklara yapılan müracaatlara ilişkin dosya, 3 iş günü içinde bir üst yazı ile valiliğe gönderilir.

(6) Özel eğitim okulunun ilköğretim programı ile ilköğretim ve ortaöğretim okulları için ders yılının başlamasından 30 gün sonra verilen kurum açma izinleri, ertesi ders yılından itibaren geçerlidir. Okul öncesi eğitim kurumları ve milletlerarası öğretim kurumlarında bu süre aranmaz.

(7) Kurum açma izni alınmadıkça kuruma öğrenci kaydı yapılamaz ve öğretime başlanılamaz.

(8) Gerçek ve tüzel kişiler tarafından; hizmet içi eğitim kapsamına giren faaliyetlerin dışında, Kanun kapsamında belirtilen faaliyetler, Kanuna göre yetkili makamlardan kurum açma izni alınmadan yapılamaz.

Valilikçe yapılacak işlemler

MADDE 6 – (1) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen belgelerin eksiksiz ve uygun olması hâlinde il millî eğitim müdürlüğünce; bayındırlık ve iskân müdürlüğü, sağlık müdürlüğü ve itfaiye müdürlüğünden, açılacak kuruma ait binanın, kurum türü dikkate alınarak Genel Müdürlükçe belirlenecek standartlara göre incelenmesi ve 10 gün içerisinde rapor düzenlenmesi birer yazı ile istenir.





(2) Bu raporlarda, kurum açılacak binanın ve bölümlerinin kullanım amacına her bakımdan uygun ve yeterli olduğunun belirtilmesi hâlinde görevlendirilen ilköğretim müfettişlerince;

a) Kurum açılacak binanın açık adresi ve kurumun türüne göre Genel Müdürlükçe belirlenecek standartlarda belirtilen bölümlerin kullanılış amaçlarına her bakımdan uygun ve yeterli olup olmadığı,

b) Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, okul açılacak binalardan kapıdan kapıya en az yüz metre mesafede, özel eğitim okulları ile diğer özel öğretim kurumlarının açılacağı binalarda ise yukarıda belirtilen türdeki iş yerlerinin aynı binada yer alıp almadığı,

c) Okul açılacak olan binaların bahçesinin, Bakanlıkça belirlenen standartlara uygun olup olmadığı,

ç) İlköğretim, özel eğitim ve ortaöğretim okulu açılacak binaların müstakil ve tamamının kullanım hakkının okula ait olup olmadığı,

d) Genel Müdürlükçe yönerge ile belirlenecek standartlarda belirtilen bölümlerden hangileri varsa sayıları ve ebatları ile bu bölümlerin her birinin kaç öğrenci/kursiyer için yeterli olduğu, bunlara göre kurumun toplam gündüzlü ve yatılı öğrenci kapasitesinin ne olabileceği,

e) Okullar için, Bakanlıkça onaylanmak üzere kurumca hazırlanmış kurum yönetmeliğinin bulunup bulunmadığı,

f) Resmî benzeri olmayan, farklı öğretim programlarının onaylandığı, Talim ve Terbiye Kurulu Kararının tarihi ve sayısı,

g) Yönetici ile kurumun faaliyet alanındaki dersleri okutması gereken toplam eğitim personelinin en az üçte birine ait görevlendirme tekliflerinin ve kurum öğretime başladığında ise gerekli tüm personele çalışma izni tekliflerinin yapılacağına dair taahhütnamenin bulunup bulunmadığı,

ğ) Genel Müdürlükçe belirlenecek standartlarda açılacak olan kurum için belirtilen araç-gerecin bulunup bulunmadığı,

h) Motorlu taşıt sürücü kursları için, uygun direksiyon eğitim alanı raporu ve elektrik projesinin olup olmadığı

tespit edilerek raporda ayrıntılı şekilde belirtilir.

(3) Raporda; belirtilen şartların yerine getirildiğinin ve kurumun açılmasında bir sakınca bulunmadığının belirtilmesi hâlinde, özel okullar dışındaki özel öğretim kurumlarına 5 iş günü içinde valilikçe kurum açma izni verilir. Açılması uygun görülen özel okullara ilişkin başvurular ise ekleriyle birlikte kurum açma izni verilmek üzere Bakanlığa gönderilir. Bakanlıkça açılması uygun görülen okul öncesi eğitim ve ilköğretim seviyesindeki okullara 5 iş günü içinde kurum açma izni verilir. Ortaöğretim seviyesindeki okullar için Bakanlık müfettişlerince düzenlenecek rapora göre Bakanlıkça 5 iş günü içinde kurum açma izni verilir. Bu süre, Bakanlıkça verilecek kurum açma izinlerinde raporun veya valilik teklifinin Genel Müdürlük evrakına giriş tarihinden itibaren hesaplanır. Raporda eksiklikler belirtilmiş ise bu eksikliklerin giderilmesi için kurucu veya kurucu temsilcisinin taahhüdü doğrultusunda valilikçe en fazla 30 gün ek süre verilebilir.

(4) Kurum açma izin talebinin valilikçe reddedilmesi hâlinde, kurucu ve kurucu temsilcileri tarafından taleplerinin reddine ilişkin işlemin tebliğinden itibaren 15 iş günü içinde; kurum açma başvurusunda istenilen belgeler, valilikçe düzenlenen rapor ve talebin reddine ilişkin yazının da ekinde bulunduğu bir dilekçe ile Bakanlığa itirazda bulunulabilir. İtiraz, Genel Müdürlük evrakına giriş tarihinden itibaren 15 iş günü içinde karara bağlanır.

(5) Valiliklerce denizcilik veya havacılık gibi kurslara verilen kurum açma izninin bir örneği ilgili kurum ve kuruluşlara, motorlu taşıt sürücü kurslarına verilen kurum açma izninin bir örneği ise il emniyet müdürlüğüne gönderilir.

Ad verme

MADDE 7 – (1) Özel öğretim kurumlarına verilecek adların, Türk Millî Eğitiminin genel ve özel amaçları ile temel ilkelerine aykırı düşmemesi ve Türkçe olması şartıyla kurumun amacına ve düzeyine uygun ve belli bir anlam taşıması gerekir.

(2) Özel öğretim kurumu adları, kurum açma izni ile birlikte verilir. Kurumların adları, birinci fıkraya uygun olmak şartıyla kurum açma iznini veren merciin onayı ile değiştirilebilir.

(3) Özel öğretim kurumlarının ad ve unvanlarının, başka özel öğretim kurumları tarafından kullanılmasında, 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile 24/6/1995 tarihli ve 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve diğer ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.

Ruhsat alma

MADDE 8 – (1) Kurum açma izni alan kurucu veya kurucu temsilcisi, bu izin ile birlikte yetkili merciye müracaat ederek 10/8/2005 tarihli ve 25902 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alır.

27 Eylül 2010 Pazartesi

PSİKOTEKNİK NEDİR?






Çalışma psikolojisinin bir dalı olan psikoteknik değerlendirme, bireyin belirli bir işteki yeterliliğinin ortaya konması amacıyla, gerekli bedensel ve zihinsel özelliklerinin testler aracılığıyla ölçülmesidir. Başka bir deyişle psikoteknik değerlendirme, bireyin belirli bir işe uygun olup olmadığını anlamaya yönelik olarak tasarlanmış bir inceleme-değerlendirme yöntemidir.



SÜRÜCÜLERDE PSİKOTEKNİK DEĞERLENDİRME:



Sürücülerin güvenli araç kullanmalarını sağlayan zihinsel özelliklerinin (algı, dikkat, hafıza, muhakeme vb.); psikomotor yetenek ve becerilerinin (tepki hızı, göz, el, ayak koordinasyonu vb.); tutum-davranış, alışkanlık ve kişilik özelliklerinin (risk alma, saldırganlık, sorumluluk, öz kontrol vb.) ölçülmesi ve sürücülük açısından uygunluğu-yeterliliği hakkında bir sonuca varılmasıdır.



ÜLKEMİZDEKİ UYGULAMA:



Ülkemizde Psikoteknik Değerlendirmenin esasları ve uygulama biçimi Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 79. Maddesi ve aynı yönetmelikte yer alan 4 Sayılı Cetvelle belirlenmiştir. Söz konusu cetvelde de belirtildiği üzere, Psikoteknik Değerlendirme:



". . . sürücülerin sahip oldukları güvenli araç kullanmalarını sağlayan zihinsel ve psikomotor yetenek düzeylerinin; bu yetenek alanlarında tanımlanan bilgisayar destekli testler aracılığıyla ölçülmesi"



olarak tanımlanmıştır. Buna göre psikoteknik değerlendirme,

4 sayılı cetvelde belirtilen usul ve esaslara göre,

psikolog unvanına sahip kişilerce,

Türkiye toplumu özelliklerine göre hazırlanmış norm çalışmasına sahip olan ve normları ilgili meslek kuruluşunca (Türk Psikologlar Derneği) onaylanmış olan testler kullanılarak,

yine bu cetvelde tanımlanmış altyapı özelliklerine sahip, resmi ve özel kuruluşlar bünyesinde oluşturulan ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yetkilendirilmiş merkezlerde yapılır.

TÜRKİYE'DE PSİKOTEKNİK DEĞERLENDİRMEYE ALINMA NEDENLERİ:



Ülkemizdeki uygulama amaçları kısaca şunlardır:



Ehliyetin yasal nedenlerle geri alınması halinde, tespit edilen kural ihlallerinin sürücülük için gerekli yetenek ve becerilerin eksikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığına ilişkin bir sonuca varılması amacıyla:



Ülkemizde bu amaç doğrultusunda Karayolları Trafik Kanunu'nun alkolle ilgili 48/5; hızla ilgili 51/2-a ve 51/2-b; ceza puanı ile ilgili 118. Maddeleri gereğince ehliyeti geri alınan kişiler için yasal zorunluluk bulunmaktadır.



EGM Trafik Araştırma Merkezi Müdürlüğünce halen Türkiye genelinde psikoteknik değerlendirme yapan merkezlerin tümünden derlenen verilere göre ilgili yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana değerlendirmeye alınan sürücü sayısı ve değerlendirmeye alınma nedenleri.



Bu tabloda yer alan değerler Türkiye genelinde sürücü değerlendirmesi yapan toplam 22 merkezden derlenen verilere dayanılarak hazırlanmıştır. Merkezlerin çalışma süreleri en az 43 en fazla 522 iş günü arasında değişmektedir. Veriler, yaklaşık olarak 2002 yılı Ağustos ayının ilk haftasına kadar merkezlerin kuruluşundan bu yana yaptıkları değerlendirme işlemlerinin sonuçlarını kapsamaktadır.

BAŞVURU NEDENLERİ TOPLAM BASVURUSAYISI ve GENEL TOPLAMA ORANI

hız nedeniyle başvuru 11845 (% 98.274)

ceza puanı nedeniyle başvuru 110(% 0.912)

alkol nedeniyle başvuru 75 (% 0.622)

birleşik suçlar nedeniyle başvuru* 18 (% 0.149)

başvuru nedeni kaydedilmemiş 5 (% 0.041)

* aynı anda alkolden yakalanma ve ceza puanını doldurmuş olma vb. durumlar.



** bu satırdaki toplam değer, bazı eksik kayıtlardan dolayı oranlamalara dahil edilmeyen toplam 637 sürücüye ait sayısal verileri kapsamamaktadır.












Sürücü olması uygun olmayan kişilerin belirlenmesi amacıyla: Ülkemizde bu amaç doğrultusunda, Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin, Sürücü Belgesi Alacakların Sağlık Muayenelerine Ait Esasları düzenleyen 77. Maddesi gereğince, gerekli görülen hallerde sürücü adayları, psikoteknik değerlendirmeye tabi tutulabilmektedir.





Yüksek sürücülük performansı gerektiren alanlar için sürücü seçimi amacıyla (ağır vasıta sürücülüğü, uzun yol sürücülüğü, yolcu taşımacılığı gibi): Ülkemizde yasal bir zorunluluk olmadığı halde, bazı kamu kurumları ve özel şirketler psikoteknik değerlendirme sonuçlarını dikkate alarak sürücü seçme uygulaması yapmaktadırlar


30 Ağustos 2010 Pazartesi

IBB, TAKSICILERE MESLEKI GELISTIRME VE UYUM KURSU VERIYOR

IBB, TAKSICILERE MESLEKI GELISTIRME VE UYUM KURSU VERIYOR




IBB Ulasim Daire Baskanligi Toplu Ulasim Hizmetleri Müdürlügü tarafindan yürütülmekte olan, taksi soförlerine yönelik mesleki gelistirme ve uyum kurslarina bu yil 8 bin taksi soförü müracaat etti. Soförlere Trafik Mevzuati, Ingilizce, Demokrasi ve Insan Haklari dersleri veriliyor.



Büyüksehir Belediyesi’nin AB süreci öncesi Istanbul’daki soförlerin bilinçlendirilmesini saglamak ve trafikle ilgili temel bilgi, becerilerini gelistirmek amaciyla yönelik düzenledigi “mesleki gelistirme ve uyum kursu” devam ediyor. Istanbul Otomobilciler Esnaf Odasi’nin isbirliginde düzenlenen kurslara 8 bin taksi soförü müracaat etti.



Feshane Uluslararasi Fuar Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçeklestirilen “Taksi Soförlerine Yönelik Mesleki Gelistirme ve Uyum Kurslari”nin açilis töreninde konusan Büyüksehir Belediyesi Baskan Vekili Ahmet Selamet, Istanbul’un 2010 Avrupa Kültür Baskenti seçilmesiyle taksi soförlerinin öneminin arttigini belirterek, “Kentimizde verilen taksicilik hizmetinin dünya standartlarini yakalamasini hedefliyoruz. Istanbul gibi bir dünya kentinde taksicilik yapmak için belli bir kültürel donanim gerekir. Biz de kurs programimizi bu bilinçle hazirladik. Bu egitimlerin sonunda taksiciler, 2010 Avrupa Kültür Baskenti Istanbul`da hizmet vermeye hazir hale gelecek” dedi.



Egitime katilmak isteyen taksi soförleri kendilerine en yakin taksi duragina giderek veya Toplu Ulasim Hizmetleri Müdürlügü’nün 0212 453 7995–7975 nolu telefonlarini arayarak kayit yaptirabilecekler. Taksi soförlerine yönelik olan “Mesleki gelistirme ve Uyum Kurslari” ücretsiz olup, gerekli kirtasiye vb. malzemelerde Büyüksehir Belediyesi`nce karsilaniyor.

BÜYÜKŞEHİR KORSAN TAKSİCİLİKLE MÜCADELEDE AKTİF ROL OYNUYOR

BÜYÜKŞEHİR KORSAN TAKSİCİLİKLE MÜCADELEDE AKTİF ROL OYNUYOR


İstanbul Valiliğinde yapılan, tüm Kaymakamların ve ilgili kurum temsilcilerinin katıldığı toplantıda İstanbul genelinde faaliyet gösteren korsan taksilerle ilgili mücadelede izlenecek yol ve gerekli tedbirlerinin alınması konuları görüşüldü.

Tarih : 15.01.2010

Vali Yardımcısının başkanlık ettiği toplantıya, İstanbul’da görevli tüm Kaymakamların yanı sıra İstanbul Valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri katıldılar.







İstanbul’da korsan taksilerin neden oldukları problemler, bu problemlerin giderilmesine yönelik konular ile korsanla mücadelede etkin bir denetimin sağlanması açısından çözüm önerileri üzerinde duruldu. Bu çalışmalar yürütülürken tüm yetkili birimlerin koordine olarak etkili ve verimli çalışmaları için birlikte hareket edilmesi kararı alındı.







Toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına katılan Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürü Ali ARSLAN yaptığı konuşmada, korsan taşımacılığın nedenlerini, korsanla mücadelede karşılaşılan zorlukları, mevcut kanunlarda uygulanan yaptırımların yetersizliğini ve kurumların birbirleriyle iletişim halinde olarak daha etkin mücadele için neler yapılması gerektiğini içeren bir sunum yaparak toplantıyı katılım gösteren tüm yetkilileri bilgilendirdi.



İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ulaşım Daire Başkanlığı, Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü kontrolünde yapılan korsan taşımacılık yapanlara yönelik denetimlerde, bu yıl içerisinde Emniyet Müdürlüğü tarafından gelen bilgilere göre korsan olarak faaliyet gösterdiği tespit edilen 4199 araç trafikten men edilmiştir. Ayrıca İl Jandarma Komutanlığından verilen bilgilere göre de iki adet rent a car adı altında faaliyet gösterip korsan taksi çalıştıran işyeri ve durak kapatılmıştır.







İstanbul genelinde faaliyet gösteren korsan taksilerle mücadele etmek amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı ve İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı katılımıyla oluşan bir komisyon kurulmuş olup bu komisyon çalışmalarında, illegal çalışan araçlar tespit edildiğinde, korsan taşımacılık yapan araçlar trafikten men edilmektedir. Eğer durak olarak faaliyet gösteriyorlarsa, faaliyet gösterdikleri duraklar kapatılarak, taşımacılık yaptıkları araçlar trafikten men edilmek suretiyle haklarında cezai işlem uygulanmaktadır.

ÇALIŞMA RUHSATI OLMAYAN MİNİBÜSLER TRAFİKTEN MEN EDİLİYOR

ÇALIŞMA RUHSATI OLMAYAN MİNİBÜSLER TRAFİKTEN MEN EDİLİYOR


İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ulaşım Daire Başkanlığına Bağlı, Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü kontrolünde yapılan denetimlerde Zabıta ekipleri İstanbul genelinde taşımacılık yapan (M) ve (TM) Seri Plakalı Ticari Minibüslerin denetimlerini sıklaştırarak devam etmektedir.


Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü kontrolünde gerçekleştirilen ve Zabıta ekiplerinin yaptığı denetimlerde kontrol edilen minibüslerden çalışma ruhsatnamesi olmayanlar ve güzergah ihlali yapanlar hakkında gerekli cezai müeyyide uygulanmıştır. C76 Kadıköy – Polis Hastanesi ve A11Cevatpaşa – Edirnekapı hattında yapılan denetimlerde Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından verilen Çalışma Ruhsatnamesi olmayan ve güzergah ihlali yapan minibüsler Belediye Encümen kararıyla trafikten men edilmiştir.







Bu denetimler neticesinde, İstanbul genelindeki tüm toplu taşıma araçlarının kayıt altına alınması, illegal çalışmaların engellemesi ve tamamen ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. Kayıt altına alınan tüm toplu taşıma araçlarına belli standartlar getirilecek ve toplu taşımacılıktaki kalite ile araç niteliği yükseltilecektir. Böylece İstanbul’da ruhsatsız taşımacılık yapılamayacak, toplu taşımacılık yapan her araç hukuki bir altlık içine girecektir.







Bu meyandaki denetimler sürdürülmekte olup; Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından verilen “Minibüs Çalışma Ruhsatnamesi” olmayan araçlar bu belgeyi ibraz edene kadar, araçları bağlanmak suretiyle trafikten men edilecekler, çevreye ve vatandaşlara kaba-saygısız tavırlar içinde bulunan şoförler hakkında ise yönerge ve ilgili kanun hükümleri doğrultusunda işlem yapılmaktadır.



İlgili tüm esnafın mağdur durumda kalmaması için Çalışma Ruhsatnamelerini en kısa zamanda almaları, yönergede bulunan çalışma esaslarına uymaları gerekmektedir.















Haber ve Duyurular

Taksi dolmuşlardan da yıllık harç kaldırıldı

ÇALIŞMA RUHSATI OLMAYAN MİNİBÜSLER TRAFİKTEN MEN EDİLİYOR

BÜYÜKŞEHİR KORSAN TAKSİCİLİKLE MÜCADELEDE AKTİF ROL OYNUYOR

TRAFİK VE ULAŞIM SORUNLARI ELE ALINDI

2010 ÇALIŞMA RUHSAT HARÇLARI BELİRLENDİ